18 Şubat 2010 Perşembe

Başarı

İnsanları ambalajına göre mi değerlendiriyoruz? sorusu, üzerinde en çok konuşulan konulardan biridir günümüzde. Kendimizle ve dolayısıyla dünyayla barışık bir hayat felsefesinin pek moda olduğu bu günlerde, birçok insan, "hayata pozitif bakmalı, doğaya saygı duymalı, içimizdeki sese kulak vermeli" ve "insanları dış görünüşüne göre yargılamamalıyız" gibi söylemler ile kendilerini her geçen gün daha da geliştiriyor, veya geliştirdiğini düşünüyor.

Ben de özünde katılıyorum bu yaklaşımlara... Bence de insanları sevmeli, doğaya saygı duymalı ve olumlu düşünceye açık olmalıyız. Lakin, iş insanları değerlendirme konusuna gelince, bu felsefelere aykırı bir durum, oluşuyor kendiliğinden. Biri ile tanıştığımızda ilk izlenim, dış görünüşe paralel bir çizgide oluyor. Saçı, kıyafeti, ayakkabısı, kilosu, çantası gibi unsurlar, o kişi ile ilgili ilk görüşlerimizi belirliyor belirlemesine ancak, o kişi ile konuştukça, o dış görünüşün altındaki insanı tanımaya başlıyoruz. Genellikle, ortak zevkler, o kişi ile ilgili ilk görüşlerimizi olumlu hale çevirebiliyor.

Bir de yakından tanıma fırsatı bulamadığımız insanlar var. Günlük hayatta karşımıza çıkan ve uzaktan gördüğümüz insanlar ile bir dergide, gazetede, televizyonda veya beyaz perdede gördüğümüz insanlar bu bahsettiklerim. Bire bir tanışma imkanımız olmayanlar, bir diğer deyişle... Meşhur olanları hakkında, röportajlardan fikir edinebiliriz belki ancak ilk intiba itibariyle sevelim sevmeyelim, bir insan yaptığı işte başarılıysa, kendisi hakkındaki görüşlerimiz hemen olumluya doğru eğilim gösterir ve o kişiyi sevmesek bile en azından saygı duyarız. Örneğin bir oyuncu, beyaz perdedeki başarısıyla derinden etkileyip, tüm filmlerini takip eder hale getirebilir bizleri. Efsaneleşen Joker performansı ile Heath Ledger, Sherlock Holmes yorumuyla Robert Downer Jr., Head in the Clouds'daki rolüyle Charlize Theron, son on yılın sinemasından benim aklima ilk gelenler. Tanınmış insanlar için geçerli değil bu sadece. Karaoke barda Whitney Houston gibi şarkı söyleyebilen bir kadın ile hiç bilmediğiniz bir ressamın, bir resmine bayılmamız gibi de cereyan edebiliyor bu olay.

Toplumda istediğimiz şekilde var olmak ve insanlar üzerinde olumlu bir intiba bırakabilmek için, sadece ilk etapta görünen dış özelliklerimize dikkat etmek yerine, aynı zamanda yeteneklerimize de önem verip, yaptığımız bir işte başarılı olursak, sevilmek değil belki ama saygı uyandırmak garanti diyebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımda

Fotoğrafım
Instagram:@stylishtimes Snapchat:@astylishtimes Twitter:@AysheRose

İzleyiciler